Marmara Denizi'nde otomatik oşinografik gözlem şamandırası

 

Otomatik oşinografik ölçüm sistemi ile su üstünde yüzeyde hava sıcaklığı, basıncı ile rüzgar hızı ve yönü; su altında su kolonu boyunca sıcaklık, tuzluluk, çözünmüş oksijen, flüoresans, bulanıklık ve akıntı hızı ve yönü ölçülebilmektedir. Konum derinliğinin yaklaşık 50 m olması sebebiyle su kolonu boyunca akıntı ölçümleri 40 metreye, diğer oşinografik ölçümler ise 45 metreye kadar güvenli bir şekilde yapılmaktadır. Ölçümler 3G ile sunucuya iletilmekte ve hızlıca değerlendirilebilmektedir.

İlk verilere ait görseller ve değerlendirmeler ise şu şekildedir:

 

a ) Sıcaklığın derinliğe ve zamana göre değişimi

b ) Tuzluluğun derinliğe ve zamana göre değişimi

c ) Çözünmüş Oksijenin yoğunluğa, derinliğe ve zamana göre değişimi

d ) Flüoresans miktarının derinliğe ve zamana göre değişimi

Otomatik oşinografik ölçüm sisteminin her 3 saatte bir ölçüm elde etmesi ile parametrelerin hem derinliğe hem de zamana göre değişimi izlenebilmektedir. Elde edilen ilk veriler incelendiğinde Marmara Denizi’ne özgü tabakalı yapının dalgalandığı (iç dalga) tespit edilmiştir. Bu nedenle derin su kütlesine ait özelliklerin zaman içerisinde su kolonu boyunca yükselici ve inici hareket gösterdiği belirlenmiştir. Örneğin alt tabakanın 10 m civarına yükseldiği dönemde (15 Eylül tarihinden sonra) çözünmüş oksijen miktarı su kolonu boyunca azalmaktadır. Bununla birlikte günlük değişimler de gözlemlenmektedir. Örneğin yüzey suyu sıcaklığının günlük ısınma ve soğuma evreleri de yüzeyde belirlenmiştir. Ayrıca 20 metre civarında soğuk ara tabaka tespit edilmiştir. İç dalga ile olan hareketi ve zaman içerisinde ısınarak kaybolması da gözlemlenmiştir. Çözünmüş oksijen parametresi ise su kütlesi hareketi ile değişim göstermiştir.

Bu tür bir gözlem sistemi ile bölgede yaşanabilecek ani oksijen değişimleri izlenecek ve oksijenin tükenmesi durumunda sürecin doğal olup olmadığı anlaşılacaktır. Flüoresans miktarı incelendiğinde ise üst tabakanın birincil üretim açısında aktif olduğu ancak alt tabakada ise aktif olmadığı tespit edilmiştir.

Sonuç olarak şamandıralı ve otomatik oşinografik ölçüm sistemleri ile kıyısal alanda yüksek zaman çözünürlüğünde veri toplamak, değerlendirmek ve izlemek mümkündür. Elde edilen veriler ile çözünmüş oksijen tükenmesi, aşırı birincil üretim gibi olaylar izlenerek orta vadede çözüm önerileri sunmamıza yardımcı olacaktır.